Bakkalı bekleyen büyük tehlike hırsızlık da başımıza geldi...

Akşam kapattığım bakkalı sabah açmak için geldiğimde gözlerime inanamadım,çelik kepenk açılmış ve o aralıktan baktığımda darmadağınık bir görüntü vardı içeride,korktuğum başıma geldi işte;bütün sigaralar gitmişti.Çıkan ilk ders "bakkal sigarayı stoklu çalışmamalı"

Daha sonra polise haber verdim,iyi ki sigorta yaptırmışım hemen sigorta şirketini aradım.Sigaranın dışında yazılım sisteminin kayıtlı olduğu bilgisayar kasası da çalındığı için ve bir yedeği olmadığı için bu kadar zamandır kullanılan tüm çalışmalar da gitmişti.Çıkan 2. ve 3. ders;Kesinlikle sigorta yaptırmak gerekli ve her dökümanın yedeğini de oluşturmak gerekli...

Polis,karakol,ifadeler,kamera görüntüleri (dükkanda kamera vardı;ama işi biliyor hırsızlar ilk işleri kameranın yönünü çevirmek olmuş) derken sigortanın istediği evrakları toparlamak oldukça zaman alıyor.(z raporları,3 aylık alış satış fatura fotokopileri,kdv beyannameleri,mizan,karakoldaki tutanaklar,kepenk ve kasa servis raporları,kepenk,kasa teklifleri...)Ama şükrediyorum ki faturalar,kestiğim fişler çok düzenli.

Kasa defterine zarar yazmadık henüz,sigortadan gelecek güzel haberi bekliyoruz...

Alarm da yoktu onu da hemen taktırdım.Etraftan da duyuyoruz alarm,kepenk,kilit dinlemiyorlarmı da,biz işimizi sağlama alalım...  



Cigara : Bir sevgi nefret ilişkisi

Sağlığa zararı üzerindeki resimler ile müşterilerin "o çok kötü gözüküyor, başka ver" diye paket seçmesine neden olacak kadar belli olması bir yana her bakkalın vazgeçilmez ürünü sigara - hatta karşımdaki Şok ta satılmadığı için tercih nedenim, trafik nedenim.

Stokun %20-30 u ile cironun %45-50 ini yapıyor, on günde bir tüm stoku yeniliyorum - değer olarak. Ve %5 ten az bir para bırakıyor. Üstelik Malum çok satan sigaralar nakit, karta %1 komisyonlu. 

Alması satması kolay, akmaz kokmaz ama çeşitten de geçilmez. Kapaklısı kapaksızı kısası uzunu slimi derken müşteriye yok dememek için paranı bağlıyorsun, sigaracıya çalışıyorsun. Bari yanına bir çakmak alın, sigaradan daha fazla para bırakıyor.  

Çalınma riski yüksek, dükkanı kırarlarsa geçmiş olsun. O ay boşa çalıştın demek.

Çoğu bakkal gibi sevsem mi nefret mi etsem araftayım..

Japon yapıştırıcı sadece Japonları mı yapıştırır?

Peynirin zeytinin tadının, domatesin içinin nasıl olduğun sorulmasına alışığız ama iki üründe cevapsız kaldım.

Japon Yapıştırıcı : "gerçekten yapıştırıyor mu?" diye sordu biri, elini yapıştırmış ama kırılanı yapıştırmamış.

Sigara : "O sigara ağızda nasıl tad bırakır?" Süt içen barmen gibi sigara içmeyen bakkal ne bilsin.

SKT den kurtulma yolları No:14

Dükkandaki bin küsür ürün içinde en sorunlusu son tüketim tarihi yaklaşan ama satmayan ürünler değil mi? birkaç müşteri sorduğu ya da indirimli diye yüklü aldığımız mallar sonra başımıza bela olabiliyor. Hele de alırken SKT sine bakmayı atladıysak.

Önceden bunu fark ederek fiyat indirmek bir nebze elimi rahatlattı. Tabi, bu süt gibi hızlı giden bir ürün için geçerliyken közlenmiş patlıcanda bir etkisi olmadı.

Bakkalın iyisi olur mu?

Bakkalın iyisi kötüsü olur mu? Yan sokaktan gelen çocuklara göre olur. 

Bi avuç çocuk cıvıl cıvıl içeri girip kuruşluk cips kola aldı, parayı hesapladı ve 1 lira verdiler. Kendi aralarında konuşurken "bu bakkal daha iyi" dediklerini duydum. Neden ki?

Biz daha güler yüzlüymüşüz, çocuklara daha iyi davranıyormuşuz. "Kendi bakkalımız var ama biz size geliyoruz" diyip kaçtılar. 

Ne diyeyim; müşteri daima haklıdır.

Dünya ahret komşumsun

Dün parası çıkmadığı için 4 liralık veresiye verdiğim komşum bugün nasıl teşekkür edeceğini bilemedi. Mavi gözlerini kısarak kendine özgü ifadesiyle söyledi "ahrette gün komşumsun".

Bakkal olmazsa mahalle olmaz!

Bu arada her bakkalın en az 4-5 milyar mahalleliden alacağı vardır, kiminin parası kiminin duası.

Tadilat mı, o da ne?